Kızılırmak
deltasında bulunan kuş cenneti bünyesinde 321 türde değişik kuş türü
bulunmaktadır. Kızılırmak deltası Avrupa Kuş Alanları envanterindeki en önemli
4 kriterden 3’üne sahiptir.
Delta ayrıca
irili ufaklı çok sayıda gölü sazlık alanları ender su basar çayırları 12 bin
hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı türleriyle Türkiye’nin
önemli doğal sitemlerinden birini oluşturmaktadır. Deltada toplam 2200 hektar
Ramsar sit alanı bulunup, 5174 hektar yaban hayatı geliştirme sahasıdır. Bunun
1000 hektarı ilçemiz sınırlarında bulunmaktadır. Kış döneminde 100 bin
dolayında su kuşunun kışlandığı delta uluslar arası ornitolojik bir öneme
sahiptir.
Kızılırmak
Deltası, Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında doğal özelliklerini kısmen
koruyabilmiş en büyük sulak alandır. Kızılırmak Deltası olarak adlandırılan
bölge, Samsun ilinde, Kızılırmak’ın denize döküldüğü yerde 19 Mayıs, Bafra ve
Alaçam ilçeleri sınırları içinde kalan Samsun-Sinop karayolunun kuzeyinde
bulunan alandır. Delta, denizden güneye doğru basamaklar halinde
yükselmektedir. Deltanın gerisinde, Kızılırmak nehrinin her iki kenarında yay
şeklinde uzanan ve yükseklikleri 600-800 metreye varan Kuzey Anadolu
Dağları’nın ilk sırasını oluşturan platolar, daha geride ise 1.000-1.500 metre
yüksekliğindeki dağlar yer almaktadır.
Delta,
jeolojik açıdan bir-iki bin yıl gibi çok kısa bir sürede oluşmuştur ve 1182
km.’lik uzunluğa, 78.000 km2’lik havzaya sahiptir.
Kızılırmak
Deltası’nın alanı yaklaşık olarak 56.000 hektardır. Deltanın her iki yakasında
deniz kıyısına paralel olarak uzanan sulak alanlar vardır; altı adet gölün
(Liman Balık, Uzun, Cernek, Gıcı ve Tatlı) bulunduğu 13.400 hektarlık doğu
bölümünden ve Karaboğaz Gölü ile Mülk Gölü’nün bulunduğu 2.710 hektarlık bir
alanı kaplayan batı bölümünden oluşmaktadır. Göl aynası, tuzcul bataklıklar,
deniz, akarsu, sazlık alanlar, ıslak çayırlar- mera, karışık geniş yapraklı
subasar orman, karışık geniş yapraklı orman, kıyı kumulları, kumul çalı toplulukları,
tarım alanları ve yerleşim alanları gibi farklı ekolojik karakterlere sahip
habitatlar bir arada bulunması, besin maddelerince zenginlik ve uygun iklim
koşulları Delta’nın eşine az rastlanır ölçüde biyolojik çeşitliliğe sahip
olmasını sağlamıştır. Kızılırmak Deltası, mikro ve makro faunanın çok yüksek
bir üretim düzeyine ulaştığı yeryüzünün en verimli doğal alanlarından
birisidir.
Kızılırmak
Deltası’nın yaklaşık 316 bitki taksonunun varlığı tespit edilmiştir. Bu 316
takson 74 familyaya bağlı 228 cins içindeki tür ve türaltı seviyedeki
taksonlardan oluşmaktadır. Bu taksonların çoğunluğu geniş yayılışlı ve
Avrupa-sibirya floristik bölgesi elementlerinden oluşmaktadır. Alanda ülkemizde
bilinen familyaların yaklaşık %50’si bulunmaktadır. Ancak familya sayısının
çokluğuna rağmen tür dağılımı dengeli değildir.
Göllerde
Potamogeton türleri, göl kenarlarında ise saz (Phragmites) ve hasırotu (Typha)
türleri uzanır. Bataklıklar, sazlık, kamışlık ve saz otuyla (Scirpus lacustris)
kaplıdır. Kumullarda yer yer çalılıklar ve küçük ağaçlıklardan oluşan maki
benzeri bitki örtüsüne rastlanır. Uzungöl’ün doğusundaki Geleriç Ormanı
Kızılağaç (Alnus) ve dişbudak (fraxinus) ağaçlarıyla kaplı olup ülkemizdeki
nadir ormanlardan birisidir. Daha çok sulak alanlarda yetişen Cyperaceae ve
Juncaceae familyaları toplam 24 taksonla büyük bir çeşitlilik göstermektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi deltanın, zengin biyoçeşitliliğe ve biyolojik
rezerve sahip olduğu açıkça ortadadır.
Yıllardır
süregelen çalışmalar çerçevesinde Kızılırmak Deltası’nda 323 kuş türü
saptanmıştır. Bu sayı Türkiye kuşlarının %70’i olup Türkiye’de Göksu
Deltası’ndan sonra (332 tür) bir alanda tespit edilmiş en yüksek kuş türü
sayısıdır. Kızılırmak Deltası’nda üreyen kuş türü sayıları diğer deltalarla karşılaştırılacak
olursa İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan ve daha büyük bir alana sahip Sultan
Sazlığı’nda üreyen tür sayısı Dijksen ve Kasparek (1985)’e göre 136 olup
neredeyse Kızılırmak Deltası ile aynıdır. 1989 yılında, Göksu Deltasında
yapılan üreyen kuş tespitinde 59 türün kesin ürediği, 17 türün ise şüpheli
olduğu belirlenmiştir. Kızılırmak Deltası, Ramsar ve ÖKA statüsüne sahip olup
alanda yaklaşık 121 kuş türünün kesin ürediği, 19 türün ise ürüyor olabileceği
tespit edilmiştir. Bir çok tipik sulak saha türünün varlığı ve sayısı
Kızılırmak Deltası’nın önemine işaret etmektedir. Üreyen kuşlardan, tepeli
pelikan altı çift (Pelecanus, crisbus), balaban 200 -250 ( Botaurus stellaris),
büyük ak balıkçıl 11 – 15 (Egratta alba), küçük ak balıkçıl 230f (Egratta garzetta),
erguvani balıkçıl 475-500 (Ardea purpurea), kara leylek 30-35 (Ciconia nigra),
leylek 125-130 (Ciconia ciconia), kaşıkçı 76 ( Platalea leucorodia) ve turna 40
– 50 ( Grus grus) gibi büyük kuşlar alanda üremektedir. Sazlıkta üreyen
türlerden saz delicesi 250-275 üreyen çift ( Circus aeruginosus), su kılavuzu
500 -700 (Rallus aquaticus), sakarmeke 500 – 1.000 (Fulica atra), bataklık
kamışçısını 500 – 700 ( Locustella luscinoides), bıyıklı kamışçın 1.000 – 1500
( Acrocephalus melenopogon), saz kamışcını 500 – 750 ( Acrocephalus
scirpaceus), büyük kamışcın 275 – 325 ( Acrocephalus arundinaceus) ve bataklık
kiraz kuşu 800 – 1200 ( Emberiza schoenicus)’da alanın önemini vurgular. Nadir
bir tür olan dikkuyruk (Oxyura leucocephala) üreme sezonu sıfrasında alanda
gözlenmekte ancak ürediği saptanamamıştır. Geleriç Ormanı, Passeriformes
takımının bir çok üyesi ( yaklaşık 35 tür) için ideal üreme alanı
oluşturmaktadır.
Delta, aynı
zamanda kışlayan su kuşları içinde uluslar arası bir öneme sahiptir. 1999, 2002
ve 2005 yılında yapılan Kış Ortası Su Kuşu Sayım verilerine göre sırayla bir
günde 99 396, 23 745 ve 182 456 birey sayılmıştır. 2005 yılı sayımında en çok
sakarmeke (Fulica atra, 57 186), yeşilbaş (Anas crecca, 30.000)
sayılmıştır.
Kızılırmak
deltası, göç sırasında Karadeniz’i doğrudan aşan kuş türleri için hayati önem
taşımaktadır. Karadeniz’i direkt olarak aşan göçmen kuşların uçuş hazırlığı ve
uçuş sonrası dinlenebildikleri, beslenebildikleri ve korunabildikleri tek
alandır. İlkbaharda Karadeniz’i geçmek üzere uzun bir yolculuğun hazırlığını
yaptıfkları, sonbahar göçlerinde ise Karadeniz’i aşan kuş türlerinin Karadeniz
kıyısında sığınabilecekleri en önemli sulak alandır. Bu nedenle, özelliklef göç
sırasında pek çok kuş türü için deltanın varlığı hayati önem taşımaktadır ve
göç sırasında büyük sayılara ulaşmaktadır.
Mart sonu
Nisan başında, büyük miktarda martı (Larus minutus, 50.000 civarında) sürüleri
deltada birkaç gün konaklamaktadır. Nisan ve Mayıs aylarında kırlangıçlar
(Hirundo rustica, 50.000 – 75.000) ve kum kırlangıçları (Riperia riperia,
100.000) sayıca en fazla geçen göçmen türleridir. Bu kuşlar deltayı sadece
yakıt ikmali için değil aynı zamanda gece tünemek içinde
kullanmaktadırlar.
Örtücüler
dahil olmak üzere deltadan geçen kuşlarının sayısı birkaç milyonu
bulmaktadır.
Delta, 1998
yılında Türkiye’nin taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde Ramsar
listesine dahil edilmiştir. Ayrıca Yaban Hayatı Koruma Sahası ve Önemli Kuş
Alanı statülerine sahip olmasına karşın uzun yıllardır süren sulaklanları
kurutma çalışmaları nedeniyle oldukça zarar görmüştür. Buna ek olarak
Kızılırmak’ın aşağı kesimlerinde iki büyük baraj inşa edilmesi, kum çakırımı,
kumul alanların ağaçlandırılması, subasar ormanlarda ve kumul alanlarda ikinci
konut yapımı gibi tehditler Delta’nın hızla tahrip olmasına neden
olmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder